top of page

Nedensiz Ölümlerin Sonu Gelmiyor!!

Ölümlerin ardı arkası kesilmiyor. İnsanlar hakkını savunamadığı gibi hakları da

korunmuyor. 2012 yılında çıkarılan “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair

Kanun” uyarınca kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi planlanmış ve yasa yürürlüğe

sokularak işleme konulmuştur. Fakat çözüm yolu olarak düşünülen ve işleme konulan

yasa bakın nelere sebep oldu.


Bu yasa sonrasında şiddet görmüş, darp edilmiş, istismara uğramış kişiler şikayette

bulunduğunda ve haklarından yararlanmak istediklerinde evlerine geri gönderilmiş ve darp

edenlere herhangi bir ceza yaptırımı uygulanmamıştır. Bu tip durumlar sonucunda artan kadın

cinayeti oranları ise 5 kat artış göstermiştir. Hak talebine karşılık bulamayan vatandaşların karşı karşıya kaldıkları durum ortada, adalet bakanlığından alınan veriler sonucunda kolluk kuvvetlerinin baktıkları dava sayılarında yaşanan düşüşler nedeniyle kadınlara tanınan koruma yardımı ve avukat sağlama faaliyetlerinin yeterince işe yaramadığı görülmektedir. Bunun sonucunda mikrofonlarımıza konuşan İstanbul Baro Başkan Yardımcısı Avukat Nazan Moroğlu; “Kadınların

bilinçlendirilmesi, haklarının farkına vararak bunları nasıl kullanacaklarını öğrenmeleri

gerekmektedir sözlerini” söyledi. Ülkemizdeki kadınlardan en az üçte birinin fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığı bilinmektedir. Bu olayların failleri ise olayların sadece yüzde 11’ini resmi kurumlara bildirmektedir. Üstelik bu sayılar sadece evli kadınlar için geçerli olduğu görülmektedir.

Dolayısıyla, şiddete maruz kalan kadınların resmi sayılardan çok daha fazla olduğu tahmin

edilmektedir.


(Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Yürüyüşü)


Bu alanda kadınları bilinçlendirmek adına çalışmalar yapılmakta ve toplumda farkındalık yaratarak durumun ciddiyeti ve önemiyle alakalı kampanyalar sürdürülmektedir. Bunlardan biri olan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu her yıl olduğu gibi bu yılda kamuoyuna bir rapor sundu.Güncel bilgilere bakıldığında kadın cinayeti olaylarına eklenen diğer bir olay ise G.C (19) yaşında bir üniversite öğrencisi eski erkek arkadaşı tarafından öldürüldü. Olaydan bir gün önce evine gizlice giren erkek arkadaşı Z. tarafından darp edildi. Olaya müdahale eden emniyet güçleri G.C’nin şikayetçi olmaması üzerine şüpheli Z.’yi olaydan sonra serbest bıraktı. Kamu davasına dönüştürülmesi beklenen olayda emniyet ekiplerinin yanlış müdahalesi can aldı.Olayla ilgili ertesi gün elde edilen gelişmeler sonucunda ise G.C’nin eski erkek arkadaşı Z. tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Bu olaylar karşısında çalışma yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun hazırladığı raporda aktarılan bilgilere göre; “Kadın cinayeti olayları ile cinsel istismar ve çocuk istismarı olaylarının kamuoyuna yansıma durumlarındaki farklılıklar gerek soruşturma ve dava sürecindeki olayların sürüyor olması nedeniyle olaylarla ilgili net sayıya ulaşılması zorlaşmaktadır. Bu nedenle kadın cinayetlerinin kamuoyuna yansıyandan çok daha fazla olduğuna dikkat çekmek istenmiştir. İstanbul Sözleşmesi kapsamında devletin ilgili mercilerinin tespit etmesi ve buna göre şiddetle mücadele yöntemlerini belirlemesi gerekirken; söz konusu makamlar bunları düzenli yapmamaktadır. Bizler, basına yansıyan ve doğrudan bize gelen başvurular halini derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporun hazırlandığı”bilgileri verilmiştir.


Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav: “Platformda hazırlanan ve kamuoyuna sunulan raporun ise Femicide kavramına göre ele alınıyor, bir araya getirilerek değerlendiriliyor. Yani Femicide kavramına göre; “embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Feministler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir”açıklamalarında bulundu.


(Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu bu platformun bir uzantısı olan Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı)


8 Mart 2012 yılında çıkarılan ve yürürlüğe konulan “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin önlenmesine dair yasa’” da cinayetleri engelleyememektedir. Bu yasa dahilinde sahip olunan haklar ve sürdürülen işlemler hakkında daha kapsamlı bilgi vermeyi amaçlayan bu ve benzeri olaylar ışığında kadınlar yani toplum daha fazla bilinçlendirilmeyi amaçlayan dernekler efektif bir şekilde çalışmaktadır. Buna yönelik çalışma yapan dernekler;Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu bu platformun bir uzantısı olan Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı üzerinden anında yardım talebinde bulunan bireylere destek vermektedir. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) bu derneğin öncülüğünde hareket eden Kadın Kuvvetleri Çalıştayı, yine Kadınlara Hukuki Destek Merkezi ( KAHDEM) gibi dernekler kadın olaylarında gerekli tepkiyi koyarak Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) kadın hakları savunuculuğu yapmaktadır. Bu platformlar 7/24 acil yardım hatlarıyla hizmet vermektedir. Bu tür şiddet ve istismar sonucunda polisten sonra başvurulup destek alınabileceği unutulmamalı ve göz ardı edilmemelidir.


Haber; Betül Özdemir





2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page